FLORANSA GEZİ REHBERİ

İtalyancada Firenze dedikleri, rönesansın başkenti güzel şehir Floransa'ya tren ile ulaştık. Buradaki tren istasyonunun ismi Florence Santa Maria Novella. Kısaca SMN olarak geçiyor
Floransa hakkında biraz bilgi vermek gerekirse, Floransa sanatın ve rönesansın başkenti olarak geçiyor. Zamanında burada yaşamış olan Medici ailesi şehirde sanatın gelişmesine destek olmuş ve büyük izler bırakmış. Banker olan Mediciler, zamanın yetenekli ressamlarını ve mimarlarını Floransa'ya çekerek onlara sponsor olup sanat yapmaya zorlamışlar. Leonardo da Vinci, Botticelli, Michalengelo, Raphael, Donatello gibi büyük sanatlçılar bu aile tarafından yetiştirilmiş.


Santa Maria del Fiore
 Floransa yürüyerek dolaşılabilecek küçük bir şehir. SMN istasyonu şehir merkezi sayılır, asıl merkez olan Duomo'ya çok yakın. Burada da Duomo dediğimiz çok büyük bir katedral var, Santa Maria del Fiore isminde. Bu yapı, gotik tarzda ve Santa Reparata Kilisesi üstüne inşa edilmiştir. Kilise bodrumuna inildiğinde bu eski kilisenin kalıntıları hala görülebilir. Burada ayrıca Roma döneminden kalma eserler de vardır. Brunelleschi’nin mezarı da bodrum kısmındadır
Duomo şehrin tam merkezinde. O kadar büyük ki, tamamını görebileceğimiz tek bir nokta bile yok. Kubbesinin mimarı Brunelleschi.Kubbe Roma'daki Pantheonun kubbesine benziyor ama daha şatafatlısı tabi.
Floransa’nın simgesi haline gelen ve Duomo olarak da bilinen katedral, mimarisiyle hayran bırakıyor. Latin haçı şeklindeki planı ve tüm Rönesans şehirlerinin kubbelerine ilham olan kubbesiyle ‘vay, vay, vay’ dedirten katedralin bir de en tepesine çıkabileceğiniz Giotto’nun Çan Kulesi var.
Kuleye çıkmak sağlam nefes istiyor. Çünkü yüksekliği 85 metre ve bu yüzden tepeye çıkmak için 414 adım atmak lazım. İçerideki merdivenler iki kişinin zor geçeceği biçimde; yani çok dar. Yukarı çıkıp, aşağı indiğinizde, henüz yukarıya çıkmamış turistler sizi alkışlıyor. O derece yani. Çan kulesinin en tepesinde güvenlik görevlisi var. Bu adam her gün buraya çıkıyor mu, yoksa arkada asansör var da çaktırmıyorlar mı bilmiyorum. Bunu araştıracağım.

Katedralin karşısında yine aynı meydanda sekizgen yapıda vaftizhane var. Buranın kapıları bile emek harcanarak yapılmış birer sanat eseri.Kapılar cennet kapıları olarak da bilinen bronz kapılardır.
Vaftizhanenin Giriş ücreti:Tam bilet:10 euro İndirimli bilet:2 euro
Bronz Vaftizhane kapısı

Ha bu arada Michelangelo'nun çok ünlü "David" yani Davud heykeli de Floransa'da. Heykelin orjinali Galleria del Accademia müzesinde.Bu arada içerde fotoğraf çektirmek yasak!!
Michelangelo'nun Davud heykeli

Senyörler Meydanı yani "Piazza della Signoria" Floransa'nın en güzel meydanı. Duomodan yürüyerek kısa sürede buraya ulaşmak mümkün. Bu meydanda bir sürü heykel var, adeta açık hava müzesi. Heykellerden biri Davud heykeli. Bir yanda Palazzo Vecchio yani Eski saray, Medicilerin ilk sarayı. Bir yanda dünyanın en büyük Rönesans sanatı kolleksiyonu Uffizi galerisi, bir yanda sokak sanatçıları,bir yanda güzel kafeler… 

Michelangelo Tepesi, tüm Floransa şehrini ve Arno Nehri’ni bu tepeden izleyebilirsiniz. Tepeye çıktığınızda güneş arkadan battığı için mükemmel sahnelere tanık olursunuz. Adeta bir poster gibi görünür Floransa.

BABOLİ BAHÇELERİ
Floransa’nın güzel manzarasının izlenebileceği bu bahçelerde Rönesans bahçe düzenlemesi örnekleri kullanılmıştır.Burası dünyanın en güzel bahçelerinden biri olarak kabul ediliyor zaten ücretinden belli Tam bilet:13.75 euro İndirimli bilet:10.25 euro dan satılıyor yaz ayları nerdeyse bahçeler full çekiyor.Biletler neden böyle küsuratlı onu bilemiyorum.

Ziyaret Bilgileri: Haziran – Ağustos 08:15 – 19:30, Nisan – Mayıs & Eylül – Ekim 08:15 – 18:30, Mart 08:15 – 17:30, Kasım – Şubat 08:15 – 16:30 arasında ziyarete açıktır.
PONTE VECCHİO
Ponte Vecchio ya da namı diğer Eski Köprü, 1345 yılında inşa edilen köprü, II. Dünya Savaşı sırasında şehrin yıkılmadan ayakta kalan tek köprüsü olma özelliğine de sahiptir.

Ponte Vecchio üzerinde yapıldığından bu yana her zaman dükkanlar bulunmuştur ama çeşitleri değişmiştir. Bir dönem kasap, tabakhane ve demir atölyeleri varken, kötü koku  ve gürültü nedeniyle şehir sakinlerinin isteği üzerine dük I.Ferdinand tarafından kapatılmıştır. 1593 yılında bu gerekçelerle kapatılan küçük dükkanlar sonrasında yeniden inşa edilerek mücevher, altın işlemeleri satan hoş kuyumculara dönüştürülmüştür.Köprü üstünde yer alan kuyumculardan alışveriş yapmayacak bile olsanız bu muhteşem köprüyü gezin görün hazır oraya gitmişken.

Popüler Yayınlar