VENEDİK GEZİ REHBERİ

Venedik, İtalya'nın kuzeydoğusunda bulunan şehir 'Kanallar şehri', 'Sular şehri' ve dünyaca ünlü maskeleri nedeniyle 'Maskeler şehri' olarak da bilinir.Toplamda 117 ada ve 400 tane köprüsüyle özellikle serenad tutkunlarının uğrak noktası. Bi tekne kiralayayım şöyle arkadaşlarla gezelim derseniz kaç kişi olursanız olun bir tekneyi 80 euro gibi bir paraya kiralıyorsunuz size bide şarap ikram ediyorlar.Yok ben seranad yapacam, böyle şatafatlı işlere bulaşacam derseniz vay halinize fiyatlar katlanıyor😅 Cebinde akrep olan bulaşmasın derim çünkü serenadın büyüklüğüne göre fiyatlar 120-300 euro arasında değişiyor pazarlık yapın.Hemen fiyatları görünce gondola binmesekte olur moduna giren insanlar var buradan görüyorum ben😅.Şehri en güzel tabanwayla keşfedersiniz.Özellikle venedik sokaklarındaki kanallarda kaybolmak eğlenceli deneyin :) Her adımda size aşkı hatırlatacak görünümündeki romantik havasına, sular üzerinde süzülen gondollarda eklenince küçük küçük adalardan oluşan bu İtalya adasından ayrılmak istemeyeceksiniz.Daracık sokakları, rengarenk boyanmış evleriyle çok fotojenik, eskiliği ve rutubet kokusuyla bir o kadar leş bir yer söylemesi...

Şehrin kanallarından oluşan kısmı sadece turistiktir.Akşamları insanlar burda değil şehrin anakarası olan mestre bölgesinde ikamet ediyorlar.Mestre bölgesinde bişey yok kanallar bölgesi yeter. Ayrıca hazır venedikteki adaları gezmiş iken Murano ve Burano adalarına da vakit ayırmayı unutmayın çok şirin iki ada özellikle fotoğraf tutkunlarını cezbedebilir.
Venedik'e giriş, haritada görüldüğü gibi Santa Croce adlı bölgeden yapılıyor. Biz de trenden Santa Lucia Tren İstasyonunda indik. Tren istasyonu ve otobüs durakları çok yakın. Şehre kara yolu ile girilen bu bölgedeki ana meydanın adı "Piazzale Roma" olarak geçiyor



Venedik oldukça karmaşık, labirent gibi bir yer ve toplu taşıma sadece Vaporetto denilen su otobüsü gibi bir şeyle yapılıyor. Şehrin ortasından geçen ana kanal (ters S şeklinde) "Grand Canal" üzerinde işliyor bu Vaporettolar ve tek yön 6.5 euro. bizi etkiledi mi hayır genelde turistik merkezlere yürüyerek gidip geldik zaten.

Her yer hediyelik eşya ve maske satan dükkanlar ile dolu.Beğendiğiniz bir şey olursa "dönüşte alırım" diye ertelemeyin derim, çünkü dönüşte o sokaktan geçebileceğinizin bir garantisi yok.Çok karışık bir şehir yapısı var dikkat edin kaybolmayın.Kaba olarak şehir planı şöyle dursun;


Bu harita venedik içinde sadece size kaba bilgi verir çünkü yollar harbiden çok karışık.Size tavsiyem eğer internetiniz varsa navigasyondan faydalanmanız eğer yoksa internetiniz oraya gitmeden önce bir yerden wifi bulup offline harita indirebilirsiniz telefonunuza. Offline olmasına rağmen bu programlar sizin konumunuzu bile gösteriyor.Ben maps.me diye bir program kullandım çok kısa bir sürede bütün gezilecek yerlerini gezdim.
Tren istasyonundan indikten sonra sırasıyla gezebileceğiniz yerlere gelelim şimdi;


1-RİALTO KÖPRÜSÜ



Büyük Kanal’daki en ünlü köprü olan Rialto, Antonio da Ponte mimarlığında yapılmıştır. Şehirde en çok ziyaret edilen ve fotoğraflanan nokta olan bu yapı, çok uzun bir süre üzerinde yaya yolu ile ulaşım sağlanan tek nokta olmuştur.
Rialto Köprüsü üstünde ve civarında mücevher, ipek ve cam ürünler, hediyelik eşya satan irili ufaklı birçok dükkan bulunmaktadır. San Polo ve San Marco’yu birbirine bağlayan Rialto, inşa edildiği dönemde ticari amaçla kullanılsa da günümüzde daha çok turistik bir merkez halini almıştır.Bu köprünün ayaklarında çok turistik restorantlar var ama bence bişey yemeğin çok pahalı, burada kahve içip venediki izleyebilirsiniz.

2-SAN MARCO MEYDANI



Dünyanın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilen bu meydanın en görkemli yapıları meydanla aynı ismi taşıyan San Marco Bazilikası ve Torre dell’orologio isimli saat kulesidir. Napolyon’un “Avrupa’nın resim odası” olarak nitelendirdiği bu meydan 500 x 1000 metre ölçülerindedir.Venedik’in en alçak noktalarından biri olan San Marco Meydanı, Ekim – Mart aylarında acqua alta adı verilen suyun yükselmesi durumu nedeniyle sular altında kalıyor.
Bu meydandaki yapılar;
1.AZİZ MARK'IN ÇAN KULESİ
2.SAN MARCO BAZİLİKASI
3.CORRER VE ARKEOLOJİ MÜZELERİ
4.TORRE DELL'OROLOGİO
1.AZİZ MARK'IN ÇAN KULESİ


99 metre yüksekliğindeki Çan Kulesi’nde 4 tane çan bulunmaktadır ve her birinin farklı bir işlevi vardır.
Marangona günün başlangıç ve bitişini
Trottiera Maggior Consiglio üyelerinin acele etmesini
Mezza Terza Senatonun toplanacağını
Maleficio ise infaz ilanını işaret eder. 
Bu kule ayrıca adaba aykırı davrananların yukarı çekildiği bir yerdi. Her yıl düzenlenen “Volo del’Anzolo” ya da “del Turco” (Meleğin ya da Türk’ün Uçuşu) isimli bir gösteride gönüllü birisi halata tırmanarak kuleye çıkar ve ilk kattaki başkana buradan bir demet çiçek sunardı.

2.SAN MARCO BAZİLİKASI



1987 yılında Venedik ile birlikte Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınan Bazilika, Yunan haç planı üzerine inşa edilmiş beş kubbeden oluşmaktadır. İstanbul’daki Ayasofya Müzesi baz alınarak yapıldığı söyleniyor.
Bir meleğin selamı olduğu düşünülen ve İncil’de geçen ‘Selametle, İncil yazarım Markus. Burada bedenin dinlenecektir.’ sözlerine binayen Markus’un defnedilebilmesi için bu bazilika yapılmıştır. Venedik şehir manzarasının en iyi izlenebileceği noktalardan biri buranın terasıdır.
İçeriye giriş ücretsiz ama içerisindeki müzelere 5 euro seyir terasına da 2 euro gibi bir ücreti var.


3-CORRER VE ARKEOLOJİ MÜZELERİ


Correr Müzesi bünyesinde Ulusal Arkeoloji Müzeleri de bulunmaktadır. Correr Müzesi için aldığınız bileti bu kısımda da kullanabilirsiniz. Arkeoloji müzesindeki eserler Yunan, Roma ve Babil esintileri taşımaktadır. Şehirdeki diğer müzelerle karşılaştırıldığında küçük bir müze olsa da arkeoloji müzesinde MÖ 4. yüzyıla ait Athena büstü, Gallik askerleri üçlüsü ve Roma imparatorları falanjı görülmelidir. Arkeoloji Müzesi’nden Sansovino kitaplığına geçilir.
Giriş ücreti:Tam bilet:16 euro İndirimli bilet:10 euro 
Ziyaret saatleri:Her gün Nisan-Ekim 10:00-19:00 Kasım-Mart 10:00-17:00 1 ocak ve 25 aralıkta kapalıdır
4-TORRE DELL'OROLOGİO

Süslemeleriyle ünlü Rönesans tarzı saat kulesi. Altın yaldızlı ve mavi mineli saat denizciler düşünülerek tasarlanmıştır. Saat mekanizmasını yapan iki ustanın, bir örneğini daha yapmamaları için gözlerinin oyulduğu söylenir. Saat kulesinin üzerindeki iki bronz heykel her saat başı çana vurur.
3-DÜKLER SARAYI


Saray, mimari olarak da oldukça görkemli ve önemli bir yerdir. Dış cephesinde gotik esintiler ile geometrik şekiller görülürken büyük avluları ve daha klasik esintilerin görülebileceği iç mimarisi ile de dikkat çeker. Mimari olarak bir baş yapıt olarak görülür ki Ruskin tarafından “Dünyanın merkezindeki yapı” olarak betimlenmiştir. Hükumet konağı, adalet sarayı, dük konutu olarak kullanılan Dükler Sarayı’nın asıl işlevi Venedik Cumhuriyeti’nin görkem ve üstünlüğünü tüm konuklara göstermektir.
Giriş ücreti: Tam bilet:16 euro İndirimli bilet:10 euro
4-AHLAR KÖPRÜSÜ

Ahlar Köprüsü, adının ilginçliği ile dikkat çeken bu köprünün hikayesi eski zamanlarda mahkum edilen kişilerin duruşma ardından bu köprüden geçirilerek hapse tıkılmasına dayanır. Köprü, 1602 yılında inşa edilmiştir. Beyaz kalkerden yapılan köprüdeki küçük pencerelerden çok küçük bir alan gözükmektedir.
Lord Byron tarafından 19. yüzyılda verilen bu ismin mahkumların Venedik’e son kez bakıp iç geçirmesinden kaynaklandığı söylenmektedir. Fakat aslında bu köprüden hafif suçlu mahkumlar geçirilmekteydi. Daha ağır suçlular Dükler Sarayı (Palazzo Ducale) altındaki kısma ya da dipteki kuyulara atılırlardı
 AccademiaFrari Santa Maria Gloriosa Bazilikası, Ca’ d’ORo ve Ca’ Rezzonico ise görülmesi gereken diğer yerler.


Popüler Yayınlar