ROMA GEZİ REHBERİ

Roma, İtalya’nın başkenti ve 2.7 milyon nüfusu ile en kalabalık şehridir. Dünyanın 2.000 yıldan fazla bir zamandan beri önemini kaybetmeyen sayılı şehirlerinden biridir.    
Avrupa’da, Atina’dan sonra en eski ikinci büyük şehir olan Roma’da tarihin ilk büyük güçlü imparatorluklarından biri kurulup gelişmiştir. Roma, aynı zamanda, modern devlet anlayışının, hukuk ilkelerinin doğduğu yerdir. Hristiyanlığı bütün Batı dünyasına yayan merkez de bu şehir olmuştur.
Roma İmparator Aurelius’un yaptırdığı duvarlar eski Roma şehrini çepçevre kuşatır. Bugünkü Roma, duvarları aşarak genişlemiştir. Roma’nın nüfusu, turist akınına göre değişiklik gösterir.Dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden biridir.Şehrin doğal güzelliğinin yanında eski Roma eserlerinin, anıtlarının bolluğu, Rönesans ve Barok çağlarından kalma yapıları, dünyada eşi benzeri olmayan birçok sanat eseri ve özellikle Katolik Kilisesi’nin merkezi Vatikan'ın burada oluşu, Roma’ya dünyada büyük bir ün kazandırmıştır.
Ayrıca Roma İmparatorluğu ve Roma'nın tarihini anlatan birçok film vardır. Roma'ya gitmeden önce bu filmlerin izlenmesi Roma'yı anlamanızı, hissetmenizi ve yaşamanızı sağlayacaktır.
1.Gladiatör
2.Spartacus
3.Ben Hur
4.Fontana di trevi
5.Eat-Pray-Love

Şimdi gelelim Roma'da gezilecek yerlere. Romayı tam anlamıyla gezebilmek ve yaşayabilmek için en az 1 hafta burda kalmalısınız. Çünkü şehrin adeta her karış toprağı gezilecek, görülecek yerlere giriyor.İklimi Türkiye'nin akdeniz iklimine benziyor yanınıza kıyafet alırken ona göre hareket edin.

1.KOLEZYUM



Kolezyum MS 72 yılında imparator Vespasion tarafından taş ve demirden yaptırılan dünyanın en büyük amfi tiyatrodur.Adını İmparator Nero'nun Colossus Neronus adı verilen 30 m lik heykelinden alır. Burası gladyatör mücadeleleri, hayvan dövüşleri, hayvan-insan dövüşleri(genelde idam cezası alan mahkumlar böyle dövüştürülürmüş) ve tiyatro oyunları burda sergilenirmiş.Halk burda tribünlere sınıfsal sıra ile otururlar ve büyük bir zevkle bu mücadeleleri izlerlermiş.Özellikle kolezyumda dövüştürülmek için yetiştirilmiş bazı gladyatör köleler vardı.Dövüş sonunda kaybeden gladyatör ölürdü.O dönem insanların en büyük eğlencesi buydu ve Gladyatör olmak o dönemde büyük bir kimlikti.Halk tarafından el üstünde tutulurdu.Kızlar hep gladyatörlerle evlenmek isterlerdi.Hatta kadınlar o kadar severdi ki kadın gladyatörler bile vardı.55.000 kişilik yapı 450 yıl böyle kullanıldıktan sonra kaderine terk edilmiş.Sökülen taşlar başka yerlerde kullanılmış.
Kolezyum'un önünde gladyatör kıyafeti giymiş insanlarla 20 euro civarı bir parayla eğlenceli fotoğraflar çıkartabilirsiniz.
Kolezyum içine girdiğinizde sizi yıkık dökük bir yapı karşılayacak.Eğer gezmek isterseniz rehber eşliğinde gezmenizi tavsiye ederim ama bence mutlaka görülmesi gereken bir yer değil içi.
Giriş ücretli(tam bilet:15.50 euro,indirimli bilet:10.50 euro(18-25 yaş arası AB vatandaşları),indirimli bilet:4.50 euro(18 yaş altı ve 65 yaş üstü AB vatandaşları)
Her ayın ilk pazar günü Roma'daki bütün müzeler ve tarihi yapılara giriş ücretsiz.
Kolezyum ziyaret saatleri
Şubat mart ayları : 09:00 – 16:30
Mart ve mart sonu : 09:00 – 17:00
Ağustos ayı : 09:00 – 19:00
Ağustos sonu ve eylül ayı boyunca: 09:00 – 18: 30
Ekim ayı : 09: 00- 18:00
Ekim ve mart ayı arası : 09:00 – 16:00
ULAŞIM:Metro B bandı ile 'Colosseo' durağında in tam karşında göreceksin.
Otobüs ile 60, 75, 85, 87, 271, 571, 175, 186, 810, 850 ile C3 numaralı otobüslerle ulaşabilirsiniz.
2.ROMA FORUMU
Roma forumu antik roma döneminde şehir merkeziymiş. O dönem burası ticaretin ve adaletin yürütüldüğü bir yermiş. En önemli anıtlar ve yapılar o dönem daima buraya inşa edilirmiş. Roma forumu gezmeye gittiğinizde göreceğiniz ciddi anlamda arkeolojik yapılar olacak. Çünkü her yerde tapınaklar, binalar ve anıtlar göreceksiniz. Bu yıkıntı gibi görünen alan aslında tarihin çok ciddi bir tanığıdır.
Roma forumun içerisinde yer alan ve öne çıkan yapılar ise
• Castor ve Pollux Tapınağı
• Romulus Tapınağı
• Satürn Tapınağı
• Vesta Tapınağı
• Venus ve Roma Tapınağı
• Aemilia Bazilikası
• Julia Bazilikası
• Septimius Severus Kemeri
• Titus Kemeri(tankın üzerinde kudüs kentini yağmalayan altın bir menorah(yedi kollu şamdan) taşıyan askerler betimlenmiştir.
• Rostra, politikacıların Roma vatandaşlarına konuşma yaptığı yer.
• Hostilia Mahkemesi (Curia Hostilia), Roma Senatosu’nun yeri.
• Maxentius ve Konstantin Bazilikası
• Tabularium
• Antoninus ve Faustina Tapınağı
• Urbi Göbeği (Umbilicus Urbi)
• Sezar Tapınağı
Giriş ücreti:Yetişkinler için 12 euro
Ulaşım:Kolezyumun hemen yanında yer alıyor
3.VİTTORİO EMANUELE II ABİDESİ
Konum olarak Antik Roma’nın merkezi olan Roma Forumu‘nun hemen yanında yer alır. Diğer adı Ulusun Mihrabı anlamına gelen Altare della Patria, büyük merdivenlere ve heykellere sahip. 1911 yılında bitirilen anıt, Birleşik İtalya’nın ilk kralı olan II. Vittorio Emanuele‘ye adanmıştır.
En geniş kavşaklardan birine sahip olan Piazza Venezia‘nın yanıbaşındaki bu devasa yapı 135 x 75 metre ebatındadır. Devasa heykellerden abidenin orta üst kısmında yer alan heykel Vittorio Emanuele heykelidir. Köşelerde ise dört adet at heykeli ve üzerinde Vittorio’nun kanatlı hali yer alıyor. Yüksekliği nedeniyle Roma’nın birçok yerinden görülebilir. Yapının üzerine çıkarak, Roma’yı yukarıdan görmek mümkün. Bunun için yapının arkasına kurulan asansörü tercih edebilirsiniz. Birkaç euro karşılığında sizi en üst kata çıkaracaktır.Yapının merdivenleri görevliler tarafından izleniyor ve merdivenlere oturmaya veya çanta koymaya izin verilmiyor.İçeri giriş ücretsiz.
4.PİAZZA NAVONA

Roma’nın en sevimli yaya bölgesi olan meydan elips biçimindedir.Meydanın bulunduğu alanda ms 1.yy bir stadyuma ev sahipliği yapıyormuş.meydanda 3 adet çeşme yer alıyor.bunların en ünlüsü 4 nehir çeşmesidir
Dört nehir çeşmesi:Bernini’nin, 1651 tarihli çeşmesi dünyanın dört nehrini simgeleyen heykellerle göz alıcı bir güzellik sergiler. Ganj(arkasına yaslanmış dinlenmekte gibidir), Tuna(dikilitaşa doğru eğilmiştir), Rio de la Plata(bir kolunun üzerine uzanmış diğeri havadadır), Nil(çeşmenin yapıldığı zamanlar nehrin kaynağı bilinmediğinden başı saklanmıştır). Mimari bir boşluk üzerinde dengelenmiş olan dikilitaş, Roma döneminden kalmadır. Mısır’dan gelme granitin üzerinde imparator Vespasianus, Titus ve Domitianus’un adlarının hiyeroglifleri bulunur.
Meydanın çevresinde; San Luigi dei francesi,Sant'lvo,Sant'Agostino,Santa Maria della pace,Pallazo altemps,Pasquino,Pallazo Massimo alle Colonne,Pallazo Madama bulunuyor.
5.SANT'Dİ İGNAZİO CHURCH
Barok mimari tarzıyla 1650 yılında açılan kilise pantheona çok yakın bir konumda bulunuyor ve içerisinde özellikle tavan süslemeleri vatikandaki sistina şapeline benziyor
6.PANTHEON

PantheonAntik Roma döneminden kalan ve en iyi şekilde korunmuş olan bir tapınaktır. Günümüzdeki Pantheon aynı yerde yapılan üçüncü yapıdır. Önceki iki yapı yangınlarda tahrip olmuştur. Pagan Roma tanrılarına adanan Pantheon, M.S. 118 – 125 yılları arasında inşa edilmiştir. Yapın, İmparator Hadrian tarafından yapılmıştır ve yapılış amacı Augustus’un arkadaşı ve komutanı Marcus Agrippa’nın M.S. 80 yılında yanan Pantheon’unun yerine geçmektir. Yapınun giriş kısmında Latince yazılmış Marcus Agrippa’ya ithaf edilen bir yazı görülebilir. Yazıda “M. Agrippa, Lucius’un oğlu, üç kez konsül olan kişi yapmıştır” yazmaktadır.Yapı, 609 yılında Bakire Meryem Kilisesi olarak kutsanmıştır ve bu Antik Roma’nın neden en iyi korunmuş binası olduğunu açıklayabilir.
Pantheon’u bu kadar etkileyici kılan en önemli özellik hiç şüphesiz ki eşsiz mimarisidir. Arklar sekiz kısımda biter, kubbe ise farklı arklar tarafından desteklenmektedir. Binanın ağırlığını kaldırmak için bu arklardan faydalanılmıştır. Romalılar mimaride kullanılan malzemelerin ağır olduğunun farkındaydı; bu nedenle kubbede daha hafif malzeme kullanmışlardır. En ağır inşa malzemesi ile taban için kullanılmıştır.Girişin iki kısmında Augustus ve Agrippa’nın heykelleri bulunmaktadır. Yapının iç dizaynı ise gelenek ile yeniliği birleştirmiştir.
Pantheon’un en önemli kısmı ise şüphesiz kubbesidir. Yapının devasa kubbesi, dünyanın en büyük takviyesi beton kubbesi olarak bilinmektedir. Çapı ve yüksekliği 43,3 m olan kubbenin yapımında Romalılara özgü bir beton kullanılmıştır. Kubbenin ortasında Oculusadında bir delik bulunur. 8 metre genişliğindeki bu delik içeriye ışık girmesini sağlayan tek noktadır.
Pantheon aynı zamanda krallar, ressamlar ve mimarların mezarlarının bulunduğu bir yerdir. Mihrabın solundaki şapelde Rönesans ustası Raffaello bir Roma lahdinde gömülüdür. 19. yüzyıl Kraliçesi Margherita eşi Kral I. Umberto ile yandaki şapelde yatmaktadır. Rotundanın (Daire şeklinde kubbeli bina veya oda) karşı tarafında birleşik İtalya’nın ilk kralı olan II. Vittorio Emanuele’nin cenaze anıtı bulunur.

pPantheon ziyaret bilgileri:

  • Adres: Piazza della Rotonda, Roma
  • Otobüs: C3, 40, 46, 62, 63, 64, 70, 81, 87, 116, 119, 492, 628 numaralı otobüsler ya da 8 numaralı tramvay hattı ile yapıya ulaşmak mümkün.
  • Ziyaret Bilgileri: Pazartesi-Cumartesi 08.30-19.30, Pazar 09.00-18.00 (tatillerde 13.00), Pazar ayini 10:30. 1 Ocak, 1 Mayıs ve 25 Aralık tarihlerinde kapalıdır. Giriş ücretsizdir.
  • Not:İçerisinin sade bir mimarisi var, ahım şahım bişey beklemeyelim.
7.FONTANA Dİ TREVİ
1732 yılında yapımına başlanan ve 30 yıldan fazla sürede tamamlanan Aşk Çeşmesi’nin hikayesi de oldukça dikkat çekiyor.nlü sanatçı Nicolo Salvi tarafından tasarlanan Trevi Çeşmesi, üç yolun kesişme yerinde inşa edildiği için Trevi adını almıştır. Ayrıca çeşme isminin İtalyanca üç anlamına gelen tre kelimesinden türetildiği fakat Roma’da bulunan üç yer altı su yolunun kesişme yeri olmasından da kaynaklandığı da iddia edilmektedir. İki inanışa göre de inanların bulunduğu Roma’da daha çok tercih edilen ise 3 yolun kesişme yerinde yer almasıdır.
Aşk Çeşmesi’nin tarihi ise dönemin Roma İmparatoru Augustus zamanına dayanır. Rivayete göre çeşme, askerler ve güzel bir Roma kızı arasında geçen konuşmalar sayesinde günümüze gelmiştir. Roma’da savaş döneminde yorgunluktan ve susuzluktan bitap düşen askerler, güzel bir kızla karşılaşır ve nereden su bulabileceklerini sorar. Güzelliğiyle büyüleyici olan genç kız, şu an çeşmenin bulunduğu yeri göstererek oradaki toprağı kazmaları durumunda su ile karşılaşacaklarını söyler. Askerler başka bir şanslarının olmadığının farkında olup kızın dediğini pek de inanmasalar da gerçekleştirir. Ve askerler sonuçta suya kavuşurlar. İmparator Augustus’un damadı Agippa akan suyu Vergine su kemeri ile Pantheon\’a kadar ulaştırdığı da yine tarih sayfalarında yer alan bir ayrıntı olarak dikkat çeker.
Bu hikaye tüm Roma’da en yaygın Aşk Çeşmesi hikayesidir. Trevi Çeşmesi’nin üzerine resmedilen heykellere de detaylı bakılacak olunursa bu hikaye kolaylıkla anlaşılabilir.
Trevi Çeşmesi’ne Aşk Çeşmesi denmesinin nedeni ise tarih boyunca birçok aşk filmine sahne olmasıdır. When in Rome, To Rome with Love, Roman Holiday, La Dolce Vita, Eat Pray Love, La Grande Bellezza, Ladri Di Biciclette ve Angels And Demons bu filmlerden sadece en birkaçı.
Aşk Çeşmesi’nde oldukça yaygın olan bir davranış da çeşmeye para atmaktır. Bu davranışın da gerçek aşkı bulmak için yapıldığı düşünülse de asıl kabul edilen anlamı bu şehre tekrar gelebilmektir. Sırtın çeşmeye verilmesiyle sol elle sağ omuz tarafından havuza atılan bozuk para, eğer havuza girerse bu şehre gelecek senelerde tekrar gelineceği anlamına gelir.

Roma’nın ters okunuşu amor, aşk anlamına gelir. Roma’ya aşk şehri olmasının yanında çeşmelerle dolu şehir denmesi de herhalde yanlış olmaz. Şehrin birçok yerinde eski dönemlerden kalmış çeşmelere rastlanılabilir. 1642 yılında inşa edilen Fontana del Tritone, 1677 yılında inşa edilen Fountains of St. Peter’s Square, 1651 yılında tamamlanan Fontana dei Quattro Fiumi by Gian Lorenzo Bernini ve günümüz tarihine en yakın zamanda inşa edilen Fountain in front of Villa Medici on the Pincio bu çeşmelerin sadece bir elin parmağı gibi gösterilebilenleri. Çeşmeler sayıca öyle fazladırlar ki Roma gezintisi sırasında çeşme etrafında toplanan kalabalıkları görmek oldukça sıradan bir davranış olarak kabul edilir.

8.İSPANYOL MERDİVENLERİ VE PİAZZA Dİ SPAGNA

Adını yakınında bulunan ve 17. yüzyıldan beri varlığını sürdüren İspanya Büyükelçiliği’nden alan İspanyol Merdivenleri ya da İspanyol Meydanı (Piazza di Spagna)’da birçok ünlü markanın dükkanını bulabilirsiniz. Ama öyle böyle değil, her sokak alabildiğine mağaza. Ancak fiyatları takdir edersiniz ki çok pahalı. İyisi mi onlardan hiç bahsetmeyelim.
Meydanın ortasında her roma meydanında olduğu gibi ünlü bir çeşme yer alıyor. 1627 yılında Pietro Bernini ve oğlu Gian Lorenzo Bernini‘nin destekleriyle yapılan Fontana della Barcaccia (Eski Gemi Çeşmesi) rivayete göre, 1500’lü yıllarda, Roma’yı ikiye ayıran Tiber Nehri‘nin aşırı yağmur nedeniyle taşması ve sular altında kalan kentin suları çekildiğinde meydanda kalan tek şeyin batı bir tekne olması nedeniyle tekne şeklinde inşa edildiği düşünülür.İspanyol Merdivenleri ise 1725 yılında kullanıma açılmış tarihi merdivenlerdir. Bu merdivenler sürekli olarak oturan, bir şeyler içen, keyif yapan, muhabbet eden insanlarla doludur. Genç yaşlı demeden her milletten onlarca kişi sürekli hareket halindedir. Böyle bir sirkülasyon vardır İspanyol Merdivenleri’nde.
Spanish Steps adındaki bu ünlü merdiven, yukarı doğru baktığınızda göreceğiniz Fransız kilisesi Trinita del Monti‘yi Spagna Meydanı’na bağlamakta. Kelebek biçimli yapısıyla estetik bir hava veren merdivenler, bu estetik görünümünden başka bir özelliği olmamasına rağmen iyi reklamla turistlerin ilgisini çekebilmeyi başarmış. Yaklaşık 130 basamağı devirerek yukarı doğru çıkın ve Vatikan’a doğru görünen şehir manzarasını bir de tepeden izleyin. Bu manzarayı gündüz izlediğiniz gibi güneşin batışına doğru da deneyimlemeniz önemle tavsiye edilir.
Ulaşım:Metroda 'Spagna' durağından inerek buraya ulaşabilirsiniz
9.VİLLA BORGHESE

Adını Borghese Ailesi’nden alan ve kentin kuzeydoğusunda bulunan bir Roma semti olan Borghese, içerisinde yer alan Villa Borghese (Borghese Bahçeleri), huzurlu, rahatlatıcı, mutluluk verici devasa bir park. Villa Borghese kazları, martıları, meşe ağaçları, papağanları, gölleri, koruları yürüyüş yolları, çeşmeleri ve heykelleriyle şehrin içinde, hayat dolu, cıvıl cıvıl ve çoğu Romalıya göre kentin en güzel parkı.
1700 dönümlük arazisiyle şehrin en geniş alanı olan Villa Borghese’te, ister sessizliği dinleyin, ister yürüyüş yapın, ister bisiklet kiralayın isterseniz de sandalla gölde kürek çekin bu şahane park herkese uygun pek çok alternatif sunuyor. Parkı faytonla gezebilir, göletinde sandalla kürek çekerek büyülenebilir, pek çok meydan, heykel, anıt ve yemyeşil doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Tüm gününüzü bir an bile sıkılmadan geçirebileceğiniz Villa Borghese’te gün batımını izlemek isterseniz de, Roma kent meydanını tepeden görebilir, manzaraya karşı güzel bir fotoğraf kareleri yakalayabilirsiniz.
Roma’nın dört bir yanı gibi turist akınına uğramamış, nispeten sakin kalabilmiş bir bölge olan Villa Borghese yalnızca gezmek ve spor yapmak ve hoşça vakit geçirmenin haricinde küçük fakat önemli eserlerin bulunduğu bir sanat galerisi olan Galleria Borghese’e sahip. Parkta bulunan pek çok bölümden en dikkat çekici olanı ise Pincio Bahçeleri. Parkın içinde Galleria Borghese’den başka bir iki müze, tiyatro, anıtlar ve hayvanat bahçesi de bulunuyor. Üstelik gece hayatı açısından önemli yere sahip mekanlara da ev sahipliği yapıyor.
Piazza del Popolo’nun arka tarafındaki merdivenlerden çıkarak ulaşabileceğiniz park, İspanyol merdivenlerinin hemen üzerinde Roma’ya hâkim bir noktada bulunuyor.
10.CAPİTOLİNİ MÜZESİ


Capitolino Tepesi, bir zamanlar Antik Roma’nın dinsel merkeziydi, bugün burada muhteşem bir müze bulunmaktadır. Yumuşak bir eğimle çıkan Cordonata, sizi tepenin üzerine çıkarır ve bugün de Michelangelo’nun 16.yüzyılda tasarladığı gibi duran binaların cephelerini gözler önüne serer. Yukarıda, atının üzerindeki İmparator Marcus Aurelius, herkese barış dilemek istercesine elini uzatmıştır. Yıldız biçimli piazza’nın kenarlarında, Roma’nın en güzel hazinelerini barındıran ikiz palazzo’lar dikkat çeker. Aşağıda ayrıntılarını göreceğiniz Palazzo Nuovo’nun koleksiyonları ve Palazzo dei Conservatori, 1471 yılında Papa IV. Sixtus’un armağan ettiği bronzlarla görkemli bir biçimde açılmıştı.

Giriş ücreti: Yetişkinler için 6.5 euro,18 yaş altı ve 65 yaş üstü 4.5 euro ücreti var pazartesi günleri kapalıdır, diğer günler 9:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Not 1: Palazzo dei Conservatori’nin arkasındaki kafenin güzel terası kentin mükemmel manzaralarına bakar.
Not 2: Müzeler arasındaki yeraltı geçidinin bir bölümü Roma’nın kayıtlarının tutulduğu Tabularium’dur. Burada aynı zamanda Forum’un güzel manzaraları görülür.
Bunları mutlaka görün: İmparatorlar Salonu, Ölen Köle, Capitolino Venüsü, Kumrular Mozaiği, Marforio, Uzanmış Satyr, Filozoflar Salonu, Cupido ve Psykhe, Masklar Mozaiği, Sarhoş Yaşlı Kadın
ROMA'DA NE YENİR NE İÇİLİR?

Gel gelelim Roma'da ne yenir? ne içilir? kısmına.İtalya mutfağına hepimiz aşinayız bir şekilde, öğrenci evlerinin vazgeçilmezi makarnadan başlayalım. Burada yapılan makarnalar biraz daha diri bırakılıyor. Türkiye'den biraz farklı lezzet farkına tadarak siz karar verebilirsiniz.Diğer yemeğimiz 'Pizza'. Özellikle Roma'da neredeyse her köşe başında görebilirsiniz bunları, üstelik adamlar işi büyütmüş pizzayı kilo ile satıyorlar,kilosu 10 euro civarında(yerine göre değişiyor tabi). Termini civarında biraz daha ucuz yerler bulabilirsiniz.Biz İtalya seyahatimiz boyunca neredeyse her öğünde pizza yedik.Aklınızın alamadığı şeyleri adamlar pizza malzemesi yapmış.Çok farklı tadlar ve her türlüsü denenmeli.Diğer bir İtalyan lezzeti 'Lazanya'.makarna hamuru, bolonez sos,beşemal sos ve kaşar ile yapılan ağır ve bir o kadar da lezzetli bir yemektir.Gelelim tatlılara tiramisuyu bilmeyenimiz yoktur herhalde mutlaka burada denenmeli.

Son olarak Roma dondurmasından bahsedeyim yemek mevzusu kapansın, gece gece karnım acıktı 😋.Roma dondurması Türkiye'deki roma dondurmasına pek benzemiyor.Çok daha farklı türlerde yapılıyor ve çabuk yemezseniz hemen eriyor.Dondurmayı Blue İce da yemelisiniz.Küllahın büyüklüğüne göre fiyatı değişiyor 2.5 eurodan başlıyor fiyatlar.




ULAŞIM:Metrolarda 100 dk lık bilet 1.5 euro
1 günlük bilet 7.2 euro

Roma gezilecek yerler haritası



Popüler Yayınlar